Düğünleri her zaman çok sevmişimdir. Düğünler bana hep yeni başlangıçları, temiz sayfaları çağrıştırır. Bu nedenle, beni tanıyanlar iyi bilir, hangi düğüne davet edilsem gitmek için elimden geleni yaparım. Türkiye’deyken neredeyse tüm arkadaşlarımın düğünlerine katıldım, iki kere de nikâh şahidi oldum. Çin’de bulunduğum süre içerisinde de davet edildikçe düğünlere gittim.
Bu sefer çok sevdiğim arkadaşım Zhao Jing, beni ve eşim Yasemin’i düğün törenine davet etti. Bu düğün töreninin özelliği büyük şehirlerdeki otellerde ya da lokantalarda yapılan törenlerin aksine, küçük bir şehir olan Baoding’de gerçekleştiriliyor olmasıydı. Geneleklere uygun bir şekilde yapılıyor olması da bu düğünü şehir düğünlerinden ayıran özelliklerden birisiydi.
Düğün töreni bizim için üç gün sürdü ama aslında resmi tören iki gündü. İlk gün varış, yerleşme; aile fertleri, yakın akrabalar ve yöresel yemekler ile tanışmayla geçti. İlk günden aklımda kalan en değerli şey şu oldu: Düğün sahipleri o kadar işlerinin arasında bizimle ilgilenmek için çok uğraştılar. Doğu insanı sonuçta, içten, sevecen… Kapıdan giriyorsun, “Burası senin evin, rahat et, mutlaka havaların daha güzel olduğu zamanlarda da gel.” diyor. O kadar ince düşüncelilerdi ki, rahatsız olacağımız düşüncesi ile ilk günkü akşam yemeğinde masaya gelen tüm domuz etli yemekleri masadan kaldırttılar…
Bizim Baoding’e vardığımızın ikinci gününde düğün kız evinde başladı. Sabah saat 10:30’da kız evine gittik. Birçok akraba ve tanıdıkla selamlaştık ve Türkiye’nin dünyadaki konumundan bahsettik. Daha sonra Zhao Jing makyajdan geldi ve saatler 11:30’a yaklaşırken düğün yemeğine gittik. İlk günkü düğün yemeğinin özelliği erkek tarafından kimsenin bu yemekte bulunmamasıydı. Bir masa dolusu yemeği afiyetle yedikten sonra üzerimizi değiştirip Baiyangdian Gölü’ne gittik. Baiyangdian Gölü’nde kürekçisi ile birlikte kayık kiraladık ve iki saatlik bir tur yaptık. Tur sonrası yeniden Zhao Jing’in evinin yanındaki lokantada akşam yemeğimizi yedik ve böylece düğünün ilk gününü tamamlamış olduk.
Düğünün asıl önemli günü ise ikinci günüydü. Yani erkek tarafının gelip Zhao Jing’i evinden alacağı gün. Bunun için sabah saat 05:00’te Zhao Jing’in evinde hazır bulunmam gerekiyordu.
Düğünün ikinci günü masal gibi geçti benim için. Sabah 4:30’da kalkıp hızlıca hazırlandım ve hemen otelimin yanında bulunan düğün evine gittim. Önce Zhao Jing’in annesi Wang Teyze’nin hazırladığı makarna çorbasını yedim. Daha sonra odada oturup, Zhao Shuo ve şürekâsını beklemeye koyulduk. Yaklaşık otuz dakikalık beklemenin ardından havai fişek seslerinden Zhao Shuo’nun ve yanındaki erkek tarafının geldiğini anladık. Kızlar bulunduğumuz odanın kapısını tuttular, Zhao Shuo’yu içeri almıyorlar.
Zhao Shuo’nun akrabası içi para dolu hongbaoları pencereden içeriye uzattıkça uzatıyor ama kızlar kapıyı açmamakta direniyorlar. Sonunda kapı açıldı ve Zhao Shuo içeri girdi.
Masanın baş köşesinde Zhao Jing’in kardeşi Zhao Song oturuyordu. Zhao Shuo’nun Zhoa Song’u kalkmaya ikna etmesi gerekiyordu.
Adetlere göre onun yerine oturup masadaki yemeklerden iki lokma yedikten sonra, Zhao Jing’in bulunduğu odaya geçecekti. Fakat Zhao Song kalkmıyor da kalkmıyor. Zhao Song ona da içi para dolu hongbao verdikten sonra Zhao Song yerini Zhao Shuo’ya vermeye ikna oldu.
Ve Zhao Shuo’nun beraberinde gelen arkadaşları ona masadaki yemeklerden yedirdiler. Bunun üzerine Zhao Jing’in bir akrabası Zhao Shuo’nun yakasına güzel bir çiçek taktı.
Artık Zhao Shuo müstakbel eşinin odasına girmeye hazırdı!
Zhaoshuo’yu özel dikim qipaosuyla odada bekleyen Zhao Jing, o anlarda eminim çok heyecanlanmıştır. Ama beklemesine değdi ve hayatının geri kalanını birlikte geçireceği bıçkın delikanlı nihayet yanına ulaşmıştı. Zhao Shuo odaya girer girmez maytaplar patlamaya, tavandan yere doğru renkli ve ışıltılı kağıtlar yağmaya başladı.
Zhao Shuo’dan öncelikle gelin hanımı öpmesini istediler. Zhao Shuo yarı asker sayılır, etrafına “Asker adam öyle herkesin içinde eşini öper mi?” gibisinden bir bakış attıktan sonra çekingen bir tavırla öptü Zhao Jing’i. Daha sonra olacaklar ise çok ilginçti…
Özet olarak sonraki bir saat boyunca Zhao Shuo’dan Zhao Jing’i ne kadar sevdiğini ve ona evlilikleri boyunca ne kadar iyi ve anlayışlı davranacağını kanıtlamasını istediler. Detaylara gelirsek; önce Zhao Jing ve Zhao Shuo arasında tam anlayamadığım diyaloglar geçti. Sonrasında tepsi içerisine yuvarlak biçimde yayılmış 100 RMB’lik banknotlardan aldı Zhao Jing. Daha sonra Zhao Shuo, Zhao Jing’in eteğinin altından ayağını buldu ve ayakkabılarını çıkardı. Bu arada, Zhao Jing bütün tören boyunca yatağın üzerinde oturuyordu. Zhao Shuo birkaç cümle sarfetti. Bir sonraki adım şu oldu: Yatağın bir köşesine ilişip Zhao Jing’in ayaklarına masaj yapmaya başladı.
On dakikalık masaj sonrası ayakkabılarını yeniden giydirdi. Biz tam, “Masajını da oldu, artık yataktan kalkıp düğünün yapılacağı, Zhao Shuo’nun evine gitmeye razı olur.” derken Zhao Jing “Son bir isteğim daha var.” dedi ve yakın arkadaşları kırmızı bir zarf çıkardı. Zarfın içindeki “Herkesin Önünde Garanti Ederim ki (保证书)”yu Zhao Shuo’nun okumasını istedi. Ve Zhao Shuo başladı, “Herkesin önünde garanti ederim ki seni hep çok seveceğim, herkesin önünde garanti ederim ki seni anlayışla karşılayacağım, herkesin önünde garanti ederim ki beni kızdıracak bir şey duymuşsam yanlış duymuşumdur diyeceğim, herkesin önünde garanti ederim ki beni kızdıracak bir şey olmuşsa yanlış anlamışımdır diyeceğim, herkesin önünde garanti ederim ki seni ölene dek seveceğim.”
Bu güzel sözlerden sonra odada resim faslına geçildi ve daha sonra da siyah Audiler’den kurulu bir konvoy halinde esas düğünün yapılacağı Zhao Shuo’nun ailesinin evine geçtik.
Zhao Shuo’nun evine vardığımızda saatler 07:30’a yaklaşıyordu. Evin bahçesinde hummalı bir çalışma vardı. Tabii kolay değil 700 misafiri doyurmak. Biz avludan geçip oturma odasındaki masanın etrafına konuşlandık. Bizim için önceden hazırlanmış masanın etrafında sohbet etmeye başladık. Bir yandan merakla bizi nelerin beklediğini soruyordum, diğer yandan da masadaki envai çeşit meyve ve atıştırmalıkların tadına bakıyordum. Tam o sırada Zhao Jing’in ailesinin yola çıkmakta biraz geç kaldıkları haberi geldi, ortalığı bir telaş sardı ki sormayın. Misafirler gelmeye başlamıştı, ya düğün zamanında yapılamasaydı, insanlara ne derlerdi? (Çin’de başkalarına mahçup olmak (丢脸子) neredeyse günah sayılır.) Neyse, biz yeniden iyice samimileştiğimiz Zhao Jing’in arkadaş ve akrabaları ile sohbetimize döndük ve zaman hızlıca geçti. Saatler 09:30’u gösterirken Zhao Jing’in ailesi geldi ve düğün töreni hemen başladı. Üç gün süren düğünün en ilginç kısmı burasıydı. Düğün töreninin okuyucuların zihninde daha net bir şekilde yer etmesi için bu kısımda bol bol resim çektim.
Bundan sonrasını adım adım anlatayım. Zhao Shuo, Zhao Jing’i oturma odasından alıp, avludan geçirip, evin kapısının önünde kurulu çadırın içine getirdi.
Kapının önünde çadır, çadırın elli metre ilerisinde yerden kırk cm yükseklikte bir platform vardı. Çadır ve platform arasındaki mesafeye ise halı seriliydi. Zhao Shuo, Zhao Jing’i çadıra bırakıp gitti, o gittikten sonra Zhao Jing’in babası geldi ve Zhao Jing’in elini sıkı sıkı tutmaya başladı. Asıl tören bundan sonra başladı.
Sunucu seyircilerin alkışları ile düğün törenini başlattı. Zhao Jing ve babası elele çadırdan çıkıp platforma doğru yürümeye başladılar.
Onlar yolun yarsına gelmeden sunucu onları durdurdu ve Zhao Shuo’yu platforma davet etti. Zhao Shuo alkışlar eşliğinde elinde çiçek buketi ile platforma çıktı. Koşar adımlarla Zhao Jing ve babasına doğru yürüdü.
Yüz yüze geldiklerinde, sunucu seyircilerin yüreklerine dokunan sözler söyledi. Bu sırada Zhao Jing ve Zhou Shuo’nun gözlerinden yaşlar geldi.
Daha sonra Zhao Jing’in babası, Zhao Shuo’nun elini aldı ve Zhao Jing’in eli ile birleştirdi.
Bir an için üçünün eli de birbirini tuttu.
Daha sonra Zhao Jing’in babası Zhao Jing ve Zhao Shuo’nun ellerini bıraktı, arkasını dönüp çadıra doğru gitti. Zhao Jing ve Zhao Shuo ise platforma doğru yürüdüler.
Platfroma varınca herkesin önünde birbirlerine sarıldılar
ve karşılıklı sevgi sözcükleri söylediler.
Daha sonra anne babalar playtforma çağrıldı. Zhao Jing, Zhao Shuo’nun anne babasına saygılarını sundu, onlar da Zhao Jing’e sevgi sözleri söylediler. Zhao Shuo da Zhao Jing’in anne babasına saygılarını sundu, onlar da Zhao Shuo’ya sevgi sözleri söylediler. Bu karşılıklı sevgi-saygı paylaşımından hemen sonra Zhao Jing ve Zhao Shuo’nun yakın arkadaşları mikrofonu alıp kısa konuşmalar yaptılar. Daha sonra hongbao töreni yapıldı. Son olarak da düğünlerin olmazsa olmazı denilebilecek toplu resim çekimi faslına geçildi.
Toplu resim çekimleri bittiğinde saatler öğlene doğru 11:00’i gösteriyordu ve her şey planlandığı gibi gitmişti. Tüm misafirler yemeğe davet edildi. Ve Tabii ki Çin tarzı masaya sığmayacak kadar yemek vardı. Yemeğimizi Zhao Jing’in masasında yedik. Saat 12:00’yi gösterdiğinde trene yetişmek için düğün evinden ayrılmak zorundaydık. Zhao Shuo’nun bir arkadaşı bizi hızlı tren istasyonuna bıraktı.
Bu yazıda, Çin Hakkında Her Şey sayfasının siz değerli okurlarıyla başka hiç bir yerde bulamayacağınız özel bir anıyı paylaşmaya çalıştım. Zhao Jing ve eşi Zhao Shuo’ya bu özel günlerini bizimle paylaştıkları için teşekkür ediyor ve kendilerine ömür boyu mutluluklar diliyoruz.
Siz de eğer bu genç çifte mutluluk dilemek isterseniz aşağıdaki yorum kutusuna dileklerinizi yazabilirsiniz. Tüm dilekleri tek tek Zhao Jing’e ileteceğim.
İzmir’de doğdu. Orta ve lise eğitimini Tarsus Amerikan Lisesi’nde tamamladıktan sonra Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. 2007 yılında Çin’e yerleşip Pekin Dil ve Kültür Üniversitesi’nde 3 yıl Çince çalıştı. 2010 yılından itibaren Pekin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde önce ziyaretçi öğrenci, daha sonra yüksek lisans öğrencisi olarak yapmaya başladığı çalışmalarına doktora adayı olarak devam etmektedir. Yüksek lisans tezini Türkiye – Çin ekonomik ve ticari ilişkileri üzerine yazdı. Doktora tezini, Tarihi İpek Yolu’nun yeniden canlandırılmasının Türkiye – Çin arasındaki ekonomik, ticari, siyasi ve kültürel ilişkilere etkileri üzerine yazmaktadır. Yurt içindeki ve yurtdışındaki konferanslara konuşmacı olarak katıldı; Çin üzerine yazdığı makaleleri Hürriyet Daily News ve Radikal gazetelerinde yayımlandı. E-posta: umut.ergunsu@cinhh.com
Güzel gelin Zhao Jing ve yakışıklı damat Zhao Shuo’ya mutluluklar diyorum.
Zhao Jing ve Zhao Shuo ciftine omur boyu mutluluklar dilerim
Bir yastıkta kocasınlar!! Not:Nasıl çevireceksin çok merak ediyorum.. 🙂
Genç çifti tebrik ediyorum.Tüm ömürleri büyunca aynı heyacan ve sevğiyle hayatı kucaklamalarını diliyorum.
çok güzel bir düğün olmuş, gelin damat çok yakışmışlar..çok çok mutlu olmalarını kalpten dilerim <3
Çin’de yaşarken dört Çin düğününe katılma şansım oldu. İkisi Türk/Çin ortak yapımıydı 🙂 Yazınız bana o günleri anımsattı. Teşekkür ederim! Zhao Jing ve Zhao Shuo, ömür boyu mutlu olsunlar, mutlu etsinler!
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir
Şairin Dilinden Ejder Teknesi Bayramı
Gerçeklik Algısı Bakımından Doğu ve Batı
Konferans Peşinde Geyikli’den Zhengzhou’ya
Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi: 21. Yüzyılın Yapı Taşı mı?
2017’ye Girerken Xi JinPing’in Yeni Yıl Mesajı
Bir Ada Düşünün!
Çin Resmi Basınından Bir Fidel Castro Yorumu: “ABD’ye Direnen Çin Halkının Sadık Dostu”
Çin’den Anerkil Bir Halk: Mosuolar
Çin-Sovyet İlişkileri: Tarihten Bir Yaprak
Çin’de Az Bilinen Bir Müslüman Azınlık: Salarlar